EN:
Aqueducts
Aqueducts of Antiocheia are one of the most beautiful examples of water supply system, which emerges with the Roman Empire urban planning concept and forms the basis for the water supply system seen in almost every ancient city of Anatolia.
Increasing water demand in the Roman Period due to the development and expansion of Antiocheia was met by a 10 km water supply system running from the water source 1465 m above sea level along the north of the city. Water from the source was brought to the Nympheum with terra cotta and stone pipes sometimes through channels, sometimes tunnels and sometimes through single or double-store arches. When the level difference is compared with distance, an average slope of 2.6% is seen. As it was known that the water would exert great pressure at this slope, gradually slowed flux pressure was taken under control with a 0.2% slope when it reached to the siphon part at the end of the system composed of arches.
The height of the arches varies between 5 m and 7 m and the width reaches to 2.5 m. The arch piers rest on lies either over arches or foundations made of 2-3 m high block stones depending on the condition of the land. 200 m part of the aqueduct is intact at intervals. The collapsed parts under the soil can be traceable until the Nympheum. Traces of channels (specus canalis) on the arches that carry water with drain wholes with a diameter of 25 m are seen among the fragments amidst the ruins.
The aqueduct is dated to 1st century AD taking into consideration that they are built according to the historical development of the city.
TR:
Su kemerleri
Antiokheia su kemerleri, Roma İmparatorluk Dönemi’nin planlı şehircilik anlayışılya, ortaya çıkan ve Anadolu’nun hemen her antik şehrinde gördüğümüz su iletim sisteminin belkemiği olan su kemerlerin en güzel örneklerinden biridir.
Roma Çağı’nda Antiokheia kentinin gelişip büyümesiyle artan su ihtiyacı deniz seviyesinden 1465 m yüksekliğinde bulunan ve günümüzde ‘su çıktığı’ adı ile anılan kaynaktan sağlanarak kentin kuzey yönü boyunca uzanan; yaklaşık 10 km uzunluktakı su sistemiyle giderilmiştir. Su çıktı kaynağından alınan su, bazen açılan kanallarda, bazen tüneller içinde, bazen de tek ya da iki katlı kemerler üzerinde, pişmiş toprak ve taş künklere Nympheum’un rezervuarına taşınmıştır. Aradaki kot farkı mesafeyle oranlandığında % 2.6’lik bır ortalama eğim ortaya çıkmaktadır. Bu eğimde suyun müthiş bir basınç uygulayacağı bilindiğinden, aşamalı olarak yavaşlatılan akış basıncı. sistemin sonundaki su kemerlerinden oluşan sifon bölümünde geldiğinde %0.2’lik bir eğimle kontrol altına alınmıştır.
Günümüze ulaşan kemerlerin yüksekliği, 5m – 7m arasında değişmekte, genişliği ise 2.5m.yi bulmaktadır. Kemer ayakları 4m yükseklikte olup, dikdörtgen blok taşlardan yapılmıştır. Kilit taşları bazen tek, bazen de birkaç taştan oluşmaktadır. Yarım daire şeklindeki kalkın kemerlerin işçilikleri farklı olmasına rağmen, yapının tamamında bütünlük gözlenmektedir.
Kemerlerin bindiği iki ayak arasındakı açıklık 4.7m – 3.8m arasında değişmektedir. Ayakların oturduğu taban arazinin durumuna göre bayı yerlerde kemerler üzerinde, bazı yerlerde ise 2-3m yüksekliğindeki blok taşlardan yapılmış temeller üzerine oturmaktadır. Su kemerlerinin 200 metrelik kısmı aralıklı bölümlere ayakta kalmıştır. Yıkılan ve toprak altında kalan bölümlerin izi de, Nympheum’a dek izlenebilmektedir. Kemerlerin üstünde suyu taşıyan, ortalarında ortalama 25cm çapında ağaç delikleri bulunan kanalların (specus canalis) izleri yıkıntılar arasındakı parçalarda görülmektedir.
Su kemerlerinin,kentin tarihsel gelişimine göre yapıldığı düşünülerek, M.S.I. yüzyıla tarihlendiği düşünülmektedir.
HU:
Vízvezetékek
Az antiochiai vízvezetékek egyik legszebb példája ez a vízvezeték. A római birodalom várostervezési koncepciójának alapját képezi a városi vízellátó rendszer, ez látható minden ősi anatóliai város romjainál. A római időszak növekvő víz igénye nyomán fejlesztették és építették ezeket a nagyszerű vezetékeket. Ez a példány 10 km hosszan szállítja Pisidia városába az 1465m magasan levő forrásból. A víz a forrásból a Nymphoneum-on át egy terrakotta és kő cső hálózaton a vízvezeték boltíves hálózatának tetején, 2,6%-os lejtéssel folyik. Azokon a helyeken, ahol a lejtésből adódóan nagyon megnőtt a víznyomás, 0,2%-os meredekség korrekciót alkalmaztak.
A boltívek magassága 5-7 méter között változik, a terep viszonyoknak megfelelően. Szélessége eléri a 2,5 métert.
A vezetékből kb. 200 méter szinte sértetlenül maradt meg, de a talajban az összeomlott rész nyomvonala is végig követhető.
Az építmény az I. évszázadban készült, és látta el vízzel Pisidia városát.